AKREP DOLUNAY “MEDUSA”
“Kendinin karanlık yanına dokunmadan, hiçbir ışık seni özgürleştiremez.”
Medusa’nın Gözleri: Karanlığa Bakarak Dönüşmek
Medusa Akrep dolunay’da seni karanlığın kalbine davet ediyor.
Çünkü orada seni bekleyen bir canavar değil—unutulmuş, bastırılmış ama hâlâ yaşayan bir parçan var.
Onu gördüğünde korkma.
O sensin.
Ve sen, artık taşa değil,
ışığa dönüşensin.
Bir zamanlar Athena’nın tapınağında saf bir rahibe olan Medusa, güzelliğiyle dikkat çekerdi. Ama bu güzellik, onu koruyan değil; kurban eden bir aynaya dönüştü. Poseidon’un şiddeti, Athena’nın öfkesi ve toplumun çifte standardı karşısında lanetlenen Medusa’nın saçları yılana, bakışlarıysa taşa çeviren bir güce dönüştü.
İşte Medusa’nın karanlık evresi böyle başladı: Çirkinliğe mahkûm edilmiş bir varlık değil, bastırılmış öfkenin, unutulmuş arzunun ve içsel değerin simgesi oldu.
Tıpkı Akrep burcunun yönettiği karanlık evre gibi, o da yeraltına itildi; korkulan, bastırılan ve susturulan yanlarımızın mitolojik suretine dönüştü.
Ama ya bu hikâyeyi başka bir gözle okursak?
Ya Medusa’nın bakışı aslında öldüren değil, maskeleri düşüren bir bakışsa?
Ya taşa dönen, sadece inkârımızsa—gizlemeye çalıştığımız arzular, bastırdığımız öfke, yok saydığımız travmalarsa?
Bu dolunayda, Akrep’in dolunay
ışığı bize der ki;
Karanlıktan kaçmak, karanlığın seni yutmasına izin vermektir.
Görmezden geldiğimiz her bastırılmış parçamız, kendi hayat gücümüzü
elimizden alır.
Medusa’nın mitinde olduğu gibi, dönüşüm için önce karanlığa adım atmak gerekir.
Athena’nın katı yasası, yani içimizdeki sansürcü Süper Benliğimiz,
bizi yaşamda “fazla” olduğumuz yerlerden
daima cezalandırır.
Ama Akrep, bu yasayı sorgular. Bize der ki:
“Kendinin yasaklanmış, bastırılmış tarafıyla yüzleşmeden gerçek anlamda asla dönüşemezsin.”
Akrep burcu, ölüm ve yeniden doğuş döngüsünü yönetir.
Zehir ve şifa burada kardeştir.
Yıkım, dönüşümün öncüsüdür.
Ve bu dolunayda Medusa’nın gözleri bir ayna gibi içimizde tutuluyor.
Bu aynada gördüklerimiz; reddettiklerimiz, utandıklarımız, bastırdıklarımız olabilir.
Ama onları gördüğümüz anda,
artık taş kesilmiş değilizdir.
Çünkü dönüşüm ancak görmeyle başlar.
Toplumun, özellikle kadınlara yüklediği “fazla güçlü”,“fazla hisseden”, “fazla karmaşık” etiketlerinin ardında bastırılmış bir Medusa enerjisi yatar.
Bu dolunay, o enerjiyi geri çağırmak için açılmış bir portaldır.
Kendimizi kurban gibi değil; gölgesiyle yüzleşen, dönüşen, derinleşen bir figür gibi görmemiz gereken zamandır.
Medusa’nın gözleri bu kez
içe dönüyor.
Kendine bakıyor.
Ve bize soruyor:
“Hangi gücünü inkâr ettin?”
“Hangi öfkeni bastırdın?”
“Hangi arzunu kendine bile
itiraf edemedin?”
Medusa arketipi, Akrep’in dönüştürücü enerjisiyle buluştuğunda, gücümüz, cinselliğimiz ve gölgemizle yüzleşmeye çağrılırız.
Sıklıkla yanlış anlaşılan Medusa, korkuyla şeytanlaştırılmış yıkıcı değil—özünü geri kazanan dişil gücün ta kendisidir.
Akrep burcu ise ölüm, yeniden doğuş ve dönüşümün burcudur; bu dolunay dönüşüm enerjisini katbekat artıracaktır.
Akrep burcu dolunay’da Medusa’nın bize bazı mesajları vardır.
Gücünü Sahiplen:
Hangi yönlerin toplumda
“fazla” olarak etiketlendi? Başkalarının korktuğu ya da yanlış anladığı yanlarını geri almanın zamanı geldi.
Gölgelerini İyileştir:
Medusa bize gömdüğümüz öfke, acı ve korkulara bakmayı öğretir—ve bunları dönüşüm için bir yakıta dönüştürmeyi.
Cinselliğini Uyandır:
Akrep’in insanı mıknatıs gibi çeken enerjisi ile Medusa’nın utanmadan var olan dişilliği birleştiğinde, bu; derin bir yakınlık ve bağ kurma gücüne bir davettir.
Bu geçiş sana şunu hatırlatsın:
Derinliğin senin gücündür.
Gizemin senin büyündür.
Peki, sen bu akrep dolunay’da
neyi dönüştürmeyi seçeceksin?
Şifa olsun ❤️🏹🪽
Sevgiyle,
@starzcope
#onlybelieversleftalive
Artwork and written by
Zeynep StarZcope 2025