Scroll Top

GEÇMİŞİN ZAMAN TÜNELİNDE YENGEÇLİ 🌚 BİR GÜNEŞ TUTULMASI

Bugün, yaz gündönümünün ilk günü olan 21 Haziran, Yengeç burcunda bir güneş tutulması gerçekleşiyor.

Yılın en uzun gündüzünü ve en kısa gecesini yaşayacağımız bu güneş tutulması gününden itibaren, gündüzler kısalmaya geceler ise uzamaya başlayacaktır.

Etkisi en az 6 ay sürecek olan bu güneş tutulması, kadersel ay düğümleri dediğimiz gök noktaları ile kavuştuğundan, karmik bir döngünün başlangıcıdır.

Astrolojide güneş tutulması, eski zamanlarda kralların ölümünü simgelerdi. Çünkü güneş tutulması sonrasında toplumda büyük değişimler gözlemlenirdi. Aslında ölen kral için bu bir felaket olsa da yeni kral için taç giymek bir şölendi.

Bu Güneş tutulmasında taç giyen bir kral mı, yoksa ölümü gerçekleşecek bir kral mı olacağınız, tutulma enerjisine vereceğiniz tepkiye göre değişecek ve zamanla anlaşılacaktır ki yaşam aslında yaptığınız tercihlerin toplamıdır.

Kişisel doğum haritalarımızda tutulmanın gerçekleştiği Yengeç burcunu kesen ev ve açı yaptığı gezegenler bize hayatımızın hangi alanında yeni bir sürecin başladığını gösterecektir. Eğer 20 Haziran civarı doğduysanız bu tutulma hayatınızda önemli bir yere sahip olacaktır.

Yengeç burcu, gökyüzünün gece ışığı olan Ay tarafından temsil edilir.

Ay, astrolojide kişinin kendisi hakkındaki duygularını, mutluluğunu ve doyumu nerede ve nasıl aradığını gösterir. Doğum haritalarınızda Ay burcunuzun bulunduğu burç konumu bu tutulma etkisi sırasında duygusal ihtiyaçlarınızı nasıl karşılamanız gerektiği hakkında size yardımcı olabilir.

Ay’ın fazı her gün bir diğer günden farklı olduğundan, bu döngü değişen duygularımızla ilişkilendirilmiştir.

Bu güneş tutulması etkisi, 6 aydan fazla bir zamana yayılacak olan bir Yeni Ay etkisidir. Bu dönemin enerjisine, eğer davranış biçimlerimiz ve duygularımız üzerinden yön verebilirsek, kaderimizi de yönlendirebileceğimiz bir başlangıç sürecine girmiş olacağız.

Yengeç burcu astrolojide varoluşumuzun temelini ve köklerimiz ile ilgili olan aileyi temsil eder. Duygularımızın gelişimini ilk deneyimlediğimiz alan olan aile kavramı, yaşamda sağlam bir destek ve altyapı oluşturmak için ihtiyacımız olan güveni, korunmayı, aidiyeti ve şefkati sağlar.

Yaşamda ağaç gibi bir altyapı kurmak istiyorsak, sağlam köklere yani bir soy ağacına, taşınmaz kaynaklara (mülk, arazi vs.), bir eve bağlanma ihtiyacımız vardır.

Köklerimizin altyapısının temelini ilk olarak geçmiş yaşanmışlıklarımız ve ailemizde hissettiğimiz duygular oluşturur.

“Aileye” duyduğumuz güven, yaşama karşı geliştirdiğimiz güvenlik anlayışımızın temeli, yani köklerimizdir.

Köklerimiz, duygularımıza bağlı olduğu yerden içimizde hayat bulur ve bu sayede yaşamda sağlıklı duygusal gelişim göstererek güçlenebiliriz.

Ay, Yengeç burcunun yöneticisi, duygularımızın kalesi ve geçmişidir.

Yaz gündönümünün ilk gününde gerçekleşen Yengeç Güneş Tutulmasında duygularımızın ilk aradığı his; güvenliktir.

Yaşamdaki güvenlik alanlarımız ve geçmişten gelen davranış biçimlerimizin, bugünümüzü nasıl etkilendiğini ortaya çıkaracak olan bir güneş tutulması etkisi altındayız.

Gökyüzünde geri hareket halindeki Venüs, Jüpiter, Satürn, Plüton, Neptün gezegenlerine 14 Haziran’da katılan iletişim ve zihinsel aktivitelerimizden sorumlu Yengeç burcundaki Merkür, bu güneş tutulması ile bizi geçmişe ve köklerimize doğru bir zaman tünelinin içine sokacaktır.

Gezegenlerin geri hareketi, dışsal enerjilerin içe doğru çalışmasına neden olur. Bu dönemde iç hesaplaşmalar, geçmişten gelen konular, kapandığını düşündüğümüz davalar ortaya çıkacaktır.

Gireceğiniz bu zaman tünelinde ilerleyebilmek ve bugünün şartlarına geri dönebilmek için dünü bugüne bağlayacak olan köklerinize, her zamankinden çok ihtiyacınız olacaktır.

Geçmişimize bağlı bu köklerin gerekli bakımları yapılmadığında, zamanla birbirine karışarak yaşamda sağlıklı bir altyapı kurmamızı engelleyebilir.

Bu karmaşadaki problem sadece köklerimize inebilmek değil, aynı zamanda kurcalamaya zorlanacağımız geçmişimiz olacaktır.

Tutulan Yengeç’in ve geri hareket halindeki tüm gezegenlerin, sizi içsel bir zaman yolculuğuna çıkarmasının nedeni, geçmişten getirdiğiniz ve artık sadece bir alışkanlık haline gelmiş bazı koşullu davranış biçimlerinizin bugünün duygusal ihtiyaçlarına karşılık verememesidir.

Bu dönemi artık işinize yaramayan çürümüş köklerinizi ayıklama vakti olarak düşünebilirsiniz.

Yengeç burcunda gerileyen Merkür, zihinsel aktivitelerimizi ve kararlarımızı duygusal olarak algılamamıza neden olur. Bu konumdaki Merkür, olayları sübjektif olarak görmemize, çocukluk ve geçmiş koşullanmalarımıza göre anlamlandırmamıza ve duygusal ihtiyaçlarımızın geçmiş yaşanmışlıklarımızı temsil eden bilinçaltındaki faktörler tarafından yönlendirilmesine sebep olur.

Bu dönemde düşüncelerimiz geri giden Merkür’den dolayı, hem içe dönecek hem de Yengeç burcundaki konumu dolayısıyla yaşayacağımız olayları ve düşüncelerimizi sanki bir kabuk içinden hayata bakıyormuşuz gibi analiz etmemize neden olacaktır.

Düşüncelerimizi zihinsel konfor alanlarımız üzerinden perspektifi olmaksızın yönlendirecek Yengeç Merkür’ün, duygusal bağımlılık ya da bağlılık içerden algıları dolayısıyla, yaşamı bu dönemde sanki geçmişin merceğinden bugüne bakmaya çalışan bir teleskop üzerinden göreceğiz. #starzcope

Herhangi bir bağımlılık duygusal olarak geliştiğinde, yaşama algısal kökler yayar. Etrafınızda bağımlılık geliştirdiğiniz insanlar ile duygusal bir bağınız oluşur.

Bağımlılığın bir insanın zihninde duygusal olarak büyüyebileceği bir alanı vardır. Bir ağacın toprağı sarması gibi, duygular da her zaman köklerine doğru büyümek ve sevmek için seçtiği kişilere ya da geçmişine sarılır.

Bu yengeç tutulması geçmişten getirdiğiniz, artık size sarılmadığını fark ettiğiniz eski duygularınız ile sizde sarılma hissi uyandıran yeni duygularınız arasındadır.

Dönem artık size sarılmadığını hissettiğiniz çürük köklerinizden ayıklanma zamanıdır.

Duygularınızın ihtiyaç ve isteklerine giden yolunu, köklerinizin başlangıcına giden bir yol olarak düşünürseniz, olaylara verdiğiniz tepkilerin sebeplerine ulaşabilirsiniz.

Bu güneş tutulmasında; ailemizin bizi koşullandırdığı duygusal davranış modelleri yerine, içimizde sarılma hissi uyandıran yeni duygularımıza ulaşabilirsek, kalbimizde tutulan yengeci cesaret ve şefkat ile geleceğe doğru yönlendirebiliriz.

Bugünün getirdiği şartlarda güvenlik alanınız içinde olmasını dilediğiniz koşullarınız, siz büyüdükçe zamanla şekil değiştirerek başka istek ve ihtiyaçlar haline gelmiş olabilir. #çekirdekinançlar

Bu dönemde, geçmişimizden getirdiğimiz bir anıyı ya da kişiyi onarmak yerine, duygularımıza anne şefkatiyle yaklaşarak kendi kendimizi besleyebilirsek, büyüdüğümüzü hatırlar, gelecekteki istek ve ihtiyaçlarımıza sevgi ve disiplin üzerinden düzen getirmiş oluruz.

Geçmişimizde, gelişimimizi ve büyümemizi engelleyen davranış biçimleri elbette vardır. Ve bugün koşullandığımız bu davranış biçimleri, uzun zamandır ruhsal olarak tamir edilmeyi bekliyor olabilir.

Geçmişe dönerek ruhumuzda onarılmayı bekleyen duygularımızı, bugünün koşulları ve değişen şartları içerisinde yalnızca kendimiz onarabiliriz.

Bu güneş tutulmasında, işlevsiz hale gelen ve artık size sarılmadığını hissettiğiniz eski duygusal bağımlılıklarınızdan arınmanız, duygusal sorumluluğunuzu ne kadar kendi üzerinize almak istediğinize bağlı olarak değişecektir.

Ruhunuzda size bir yük gibi gelen ve fazlalık yaptığını hissettiğiniz duygulardan kurtulmanın tek yolu, özünüzün ihtiyaçlarını bu Yengeç tutulmasında dinlemeniz olacaktır.

Bu değişim sürecindeki en büyük engel, Yengeç burcunun aksiyonlarını dolaylı olarak almasından kaynaklanabilir.

Bir Yengeç kumun ve kendi kabuğunun içinde, kendini aslında olduğundan daha güvende hissedebilir. Güvenlik alanı olmadan nereye gideceğini bilmeyen Yengeç, uzun süre olduğu yerde çakılıp kalmayı bilinçsizce tercih edebilir.

Ama unutmamalıdır ki, bugünün şartlarıyla genişlemek zorunda olan duyguları, bir gün içine saklandığı kabuğunu kırarak onu yaşamın içerisinde tamamen çıplak bırakabilir.

İçine sığamadığı kabuğunun içinde, bugünü geçmişin şartlarıyla yaşamaya çalışan bir Yengeç aslında yalnızca zaman kaybediyor demektir.

Bu dönemde suni huzurlarını korumak adına çıplak kalan Yengeçler, yeni kabuklarını elde etmek için, duygusal bağımlılık geliştirdikleri aile üyelerine karşı savunma yapmak durumunda kalacaklardır. Ayrıca aksiyon almalarını engelleyen, süresi dolmuş koşullu davranış biçimleriyle mücadele edeceklerdir.

Geçmiş deneyimlerimize bizi götürecek olan Zaman Tüneli aslında güvenlik alanlarımız tehdit edildiğinde duygularımızın asıl ihtiyaçlarını arayacağımız, içimize doğru yapılan bir yolculuk gibidir. Bu yolda sağlıklı şekilde ilerleyebilmek için zamana bıraktığımız anılarımızla yüzleşerek, duygusal yaralarımızı onarmamız gereklidir. Yoksa karşımıza çıkacak her duygusal hasar bizi her defasında geçmiş koşullanmalarımıza götürerek, alışkın olduğumuz davranış biçimleri üzerinden, yaşadıklarımıza bilinçsizce savunma yapmamıza neden olur. Duygusal hasarlarımızın tetiklendiği bu dönemde, aile üyelerine yapacağımız işlevini yitirmiş savunmalar kabuğumuzu orta yerinden kırılabilir ve hayata yeni bir hasarla devam etmek zorunda kalabiliriz.

Duygularımız, bu dönemde geçmişten getirdiğimiz güvenlik mekanizmalarımızı temsil eden tutulan Yengeçlerle karşılaşacaktır.

İçsel duygu ve zaman tünelinde bakım-onarım çalışması adı altında sarı baretli yengeçleriniz ile karşılaştığınızda onları bir anne şefkati ile dinleyin. Hasarın yerini ve büyüklüğünü tespit edin. İhtiyaç ve isteklerinize sizi ulaştıracak olan doğru soruları net ve açık bir şekilde onlara sormaktan çekinmeyin.

Netliği ile sizi içsel tünelinizde kör edebilecek duygularınızı görmezden gelmeyin. Unutmayın ki bugünün şartlarına uyum sağlayabilecek olan ihtiyaçlarınız ancak bu yeniden yapılanma süreci içerisinde tamir edilebilir.

Duygularınız bu dönemde içe doğru çalışıyorsa, bu kendinizi dışsal olan yaşam koşullarına kapamanıza sebebiyet verebilir ve kendinizi bir süre servis dışı olarak hissedebilirsiniz. Etrafınızda ve yanınızda kimseyi istemeyebilir, yalnız kalarak kendiniz ile ilgilenmeyi tercih edebilirsiniz.

İsteklerinize yalnızca kendi ihtiyaçlarınıza duyarlı kaldığınız sürece ulaşabilirsiniz.

Bu içsel tünele doğru çıktığımız yolda karşımıza çıkan anı ve hisleri bir engel değil de bir ışık olarak görebilirsek, ve zamanı duygularımızın gerçek ihtiyaçlarına bizi yönlendirebilecek bir bakım çalışması gibi düşünebilirsek, neredeyse tüm gezegenlerin geri hareket ettiği bu dönemde geleceğe umutla bakmamızı engelleyen tüm duygusal hasarlarımızı da o kadar telafi edebiliriz.

Bu Güneş tutulmasında, bakım-onarım çalışması sevdalısı yengeçler, duygularımızı onarmak adına geçmişimizin zaman tünelinde bir yolculuğa çıkıyor.

Kendini geçmişte zanneden duygularımızın yolculukları sırasında karşılaştığı yengeçler ile yapacağı ar-ge çalışması, içimizde yankılanarak bize eve geri dönüş yolunu yani özümüzü hatırlatıyor.

Geçmişin zaman tüneline girerken, bugünün şartlarıyla hayata baktığınız gözlüğünüzü ve yaşamın şu anki sorumluluklarını yanınıza almayı unutmayın.

Tutulan Yengeç’in taktığı baret metaforu ise bu yolculuk sırasında sizi başkaları tarafından oluşturulmuş çekirdek inançlarınızdan ve duygularınızdan koruyacak olan başlığınız, yani kendi aklınızdır.

Hepinizi tutulan Yengeç’ten ve bu güneş tutulmasından koruyacak olan aklınızın baretinden öperim.

Ayşe Zeynep Açıkalp, StarZCope 2020