Güneş ve Ay tutulmaları her zaman birbirini takip eden kozmik olaylardır. Ay tutulması, Güneş tutulmasının öncesinde ya da sonrasında gerçekleşir. İki hafta önce Yengeç Burcunda tutulan Güneş’ten sonra bu gece Oğlak Burcunda parçalı bir Ay tutulması meydana geliyor.
Ay tutulması, Güneş ve Ay’ın birbirine karşıt olduğu Dolunay zamanında meydana gelir. Dolunay hayatımızdaki bitişleri ve hasat zamanını temsil ettiğinden tekamül sürecimize yardım eder. Dünya, Güneş ve Ay’ın arasına girdiğinde gökyüzü karanlığa bürünür ve Ay Tutulması oluşur. Varlığımızın gölgede kalan tarafları ile bizi yüzleştiren Ay Tutulmaları kararan gökyüzü ile yaşamlarımızda kadersel etkiler yaratır. Hayatımızda farkındalık kazanmamız gereken alanlar Dolunay ışığı tarafından aydınlanarak bizi içgüdüsel olarak uyarır. Duygularımızı Dolunayda fazlaca hissetmemizin nedeni, evrenin titreşimlerini gökyüzünde görünen Ay kadar içimizde hissediyor olmamızdandır.
Geçtiğimiz Yengeç Güneş Tutulması yazısında belirttiğim gibi, bu dönemde ortaya çıkacak olaylar aslında Tutulma mevsimi dediğimiz bu zaman diliminin yansımalarıdır. 4 Temmuz’da gerçekleşen Yengeç Güneş tutulması eğer bir başlangıç ise Yengeç burcunun tam karşıt enerjisi olan Oğlak Ay Tutulması ise bu başlangıcın devamı ve sonuçlarıdır.
Yengeç burcunda gerçekleşen Güneş tutulması bireyliğimizin sınırlarını koruyarak sosyal ve kişisel ilişkilerimize düzen getirmek adına bizden bazı sorumluluklar talep etmişti. Bu sorumluluklar kendi kişisel ihtiyaç ve isteklerimizi savunmamız adına yaşamımızda önemli bir yere sahiptir. Oğlak burcu Ay Tutulması ise artık mesafelerimizi sosyal ve kişisel çevremizde sağlıklı bir şekilde ifade edebilmemiz adına bizden duygularımızın sorumluluğunu almamızı ve birey olarak kendimizi ifade etmemizi talep etmektedir.
Aslan burcunda geri giden☿𝒓ˣ Merkür, kendimizi ifade etmeyi kolaylaştıracak ve bunu bir Aslan kükremesi ya da kedi miyavlaması olarak dile getirmeyi tercih edecektir. Her iki koşulda da uzun süredir gizli kalmış olan ya da geçmişten gelen daha önceden ifade edilmemiş istek ve ihtiyaçlarımızı, bir ses kıvılcımı yaratarak karşımızdakine duyulur hale getirecektir.
Tutulmanın kavuşum yaptığı Oğlak burcundaki Plüton ve Satürn gezegenleri duygularımızı disipline ederek denetim altında tutmamıza ve gururlu bir tavır içinde davranış biçimi oluşturmamıza yardım eder. Duygularımızı geriye çekerek gerçekçi yaklaşımımızı kolaylaştıran bir etki yaratır. Satürn ve Plüton gezegenleri ile kavuşum yapan bu tutulma sırasında yaşayacağımız deneyim, bireysel olduğu kadar toplumsal hayatımıza yansıyacak etkilere de sahip olacaktır.
Çalışkan Oğlak burcu Astrolojide iş, kariyer hayatı, dünyevi başarı ve sosyal statünün burcudur. Kendini güvende hissedeceği bir yapı kurarak geleceğe yatırım yapmak, sosyal statü ve saygı kazanmak bir Oğlak için hayatta en önem verdiği şeydir.
Her şey saygı görmek, yönetmek, kendini kanıtlamak ve yaratmak istediği düzeni korumak içindir.
Burcu temsil eden “balık kuyruklu keçi” sembolü mitolojide hayvanların tanrısı olan “Pan” olarak bilinir. Tanrılar arasında geçen büyük kozmik bir savaş sonucunda yeni nesil tanrılar savaşı kazanıp evrenin hakimiyetini ele aldıklarında eski tanrıça olan Gaia, yeni nesil tanrıların savaşı kazanmasına öfkelenip Typhon adında güçlü bir canavarı tehlike ve yıkımlar yaratması adına yeni nesil tanrılara saldırması için yollamıştır. Bu olayı fark edip diğer tanrıları uyaran Pan canavardan korunmaları için birer hayvan kılığına girmeleri gerektiğini söyler. Kendisi de bir balık kılığına girmeye çalışarak Nil nehrine atlar. Fakat acele ile suya daldığından alt kısmı balık kuyruğu olarak kalmış üst kısmı değişememiştir. Capricornus takımyıldızı genelde balığın kuyruğundan çıkan keçinin ön ayakları olarak betimlenir.
Toprak grubu burçlar arasında yer alan Oğlak, yaşamlarımızı biçimlendiren, yapı kuran özelliği ile hedeflerimizi gerçekleştirmemizde en büyük rolü oynar.
Oğlak burcu için sorumluluk almak ve plan yapmak yaşam amacıdır. Ancak bu şekilde hedeflerine ulaşacağını sanır. Hatta bazı durumlarda sorumluluk bağımlısıdır. Fakat kendine ait olmayan üstlendiği fazla görev ve sorumluluklar aldığında Oğlak stres altına girerek kendini Nil’in sert sularına bırakır.
Sürekli dağların tepelerine tırmanarak kendine daha iyi olanaklar arayan Oğlak, kendi üzerine düşmeyen görev ve sorumluluklar altında kaldığında artık ne bir keçi ne de bir balıktır. Ne karada ne suda yaşamaktadır. Başkalarının sorumluluklarını üzerine alarak, kendini aceleden feda etmiş bir “deniz keçisi”dir. #seagoat
Ne dağlarda ne sularda, sürekli sahip olduğundan fazlasını aramaklarda.
Bir Oğlak’ın içinde sürekli ona daha iyisini hak ettiğini söyleyen bir ses hep vardır. #silentnoise Fakat o bazen daha iyisinin daha çok sorumluluk anlamına gelmediğini anlamalıdır. Statü ve saygı uğruna kendi hedeflerini kaybeden bir Oğlak, başkalarının sorumluluklarını alarak ve başarılarına ortak olmaya çalışarak kendini daha da yeterli hissetmeye çalışmaktadır.
Oğlak burcu Ay tutulmasında kendimize dönerek hedeflerimizi ve kişisel ihtiyaçlarımızı tekrar sorgulamamız gereken bir an vardır. İşte o an “şu an”dır.
Yaşam, sorumluluklarını almaya değer olacak insanlar ile sorumluluklarını almaya bir değer bulamadığımız insanlar arasında kurabildiğimiz dengede yaşanır. #açıkalp
Ya da;
Yaşam, bizi başarıya ulaştıracak hedefler ile bizi herhangi bir başarıya ulaştırmayacağını anladığımız hedefler arasında yaptığımız tercihler arasında yaşanır. #açıkalp
Hedefler yaşam üzerinden hep bir mücadele gerektirir. Oğlak burcu Ay Tutulmasındaki mücadele bu sefer kendi iç sesimizin sorumluluğunu alarak onu yaşam hedeflerimize ulaşabilmemiz adına dile getirmek üzerinedir.
İnsanların yaşadıkları düzende kendi duygu ve ihtiyaçlarını görmezden gelmesinin temel nedeni, içinde bulunduğu durum ile ilgili değişimi ancak kendi yaratmak zorunda kalacak olmasıdır. #fact
Kendi duygusal sorumluluğu kendine ait olan birey, içinde bulunmak istemediği koşulları ancak yine kendisi değiştirebilir. #opinion
Kendi “duygusal kas gücü” üzerinden istemediği koşullara sadece bireyin kendisi HAYIR diyebilir, fakat HAYIR diyebilmek bir erdemdir. Bu engelli gibi gözüken erdem için risk almak ve cesaret etmek gerekir. Bilinmez Nil sularının içine atlamak ve tekrardan arka bacaklarına sahip olarak sudan çıkabilmek erdemli birey için bir opsiyon değil tercihtir.
Bir başkasına kendi ihtiyaç ve istekleriniz üzerinden HAYIR demek kendinizi bir an bile olsa “yetersiz” ve “başarısız” hissetmenize sebep olacaktır. Siz hissetmeseniz bile Hayır demenize alışık olmayan öteki tarafından bu his kendinizi “suçlu” hissetmenize neden olacak bir tepki ile karşılanacaktır.
Oğlak burcu Ay Tutulmasının bize oynadığı bu küçük oyunun hilesi işte tam burasıdır.
Bazen başkasına “HAYIR” demek aslında kendinize söylediğiniz kocaman bir “EVET”’tir.
Ödün vermek, değişimin talebidir.
Sorumluluk almak, ilk önce kendi ihtiyaçlarımız üzerinden kendi üzerimizde otorite kurabilmek demektir.
Ve evet, bu da bazen karşımızdakine “Hayır” diyebilmeyi gerektirir.
“Hayır” diyebilmek büyük bir değişimdir ve bu değişim ilk başta zorlu olsa da içimizde hedefimize ulaşmamızı sağlayacak olan enerji ve cesareti yeniden yaratmamıza yardımcı olacak bir hedeftir.
Hedefsiz bir Oğlak, tembel bir Oğlaktır.
Dağın tepesine ulaşmaya çalışırken hep yolda kalır.
Düşer ya da aç kalır.
Dağın zirvesini gözüne kestirmiş bir Oğlak ise hırslı ve sabırlıdır.
Saatlerce zirveye giden yola bakarak matematik yapmaktadır.
Yiyeceği yemeği, basacağı taşı tekrar tekrar saymaktadır.
Oğlak burcunda Tutulan Güneşin ilk sözcüğü “Hedef” ’tir.
Hedef yoksa başarı ulaşılmaz hale gelir.
“HAYIR” demek bazen hayatımızı değiştirir.
Herkes her şeye “Evet” diyebilir, bu kolaydır. Fakat doğru insana, doğru ölçüde, doğru zamanda, doğru amaçla ve doğru biçimde HAYIR demek — işte bu kolay değildir.
Kendinize “EVET”dediğiniz harika bir Oğlak Ay Tutulması dilerim.
Ayşe Zeynep Açıkalp, StarZCope 2019
PS: Bu yazıyı hayatımın en yüce Oğlak burcu olan kız kardeşim Nükhet’e ithaf ediyorum. Sen yeter ki hayal et, kendine evet de ve ilerle, tüm engebeler açık kalpten çiçekler olacak, yolu bostan dolu tarlalar karşına çıkacaktır.