2 Temmuz akşamı Yengeç burcunda Güneş Tutulması gerçekleşiyor!
Güneş tutulması Astrolojide temel öngörü yöntemlerinden biridir.
Güneş Tutulması, Ayın Güneş ile Dünyanın arasına girmesiyle Güneş ışınlarının Dünyaya yansımasını engellemesi sonucu oluşur. Bu engel sonucunda ortaya çıkan enerji etkileri kendisini 1 sene boyunca ortaya koyacak ve tutulma derecesi gökyüzündeki transit gezegenler ☿♂♀♃♄ ve ay döngüleri tarafından tetiklendikçe etkisini bu zaman içinde bize hissettirecektir.
Kişisel doğum haritalarımızda tutulmanın gerçekleştiği Yengeç burcunu kesen ev ve açı yaptığı gezegenlerimiz, bize hayatımızın hangi alanlarında özümüzü ve sınırlarımızı korumak adına yeni bir sürecin başladığını gösterecektir. Eğer 2 Temmuz civarı doğduysanız bu tutulma hayatınızda önemli bir yere sahip olacaktır.Bu dönemde atılan tüm yeni adımlar çevremiz tarafından görünür hale gelecektir.
Su burcu olan Yengeç Astrolojide doğum haritasının, ufkun altında kalan en alçak noktası olan 4. ev yöneticisidir. Bu ev aileyi, ebeveynleri, atalarımızı, köklerimizi, yaşadığımız yeri, taşınmaz varlıklarımızı ve ev hayatımızı temsil eder. Yaşama ait köklerimizi bu ev aracılığı ile güçlendiririz. Evimiz bize sağlam bir temel, güven, aidiyet ve destek verir. Destek alarak yaşama karşı konfor alanı oluşturduğumuz hislerimizi bu ev aracılığı ile geliştiririz.
Ayın yöneticisi olan Yengeç duygularımızın kalesidir. Yengeç burcunda gerçekleşen Güneş Tutulmasına karşıt açı yaparak zorlayıcı enerji yaratan Oğlak burcundaki Plüton ve Satürn, bireyliğimizin sınırlarını koruyarak ihtiyaçlarımızı ailemizin ya da aile gibi gördüğümüz yakınlarımızın önünde ortaya koymamızı istiyor. Gökyüzünde gerçekleşen bu enerjiye destek olarak ayaklarımızı yere sağlam basmamıza yardım edecek olan Satürn ve Plüton gezegenlerinin yarattığı toprak enerjisi olayları ciddiye alarak yaşayacağımız durumlara karşı kendimizi savunmamızı kolaylaştırıyor.
Bizi özümüzle ve tek başına yarattığımız bireysel değerlerimiz ile yüzleştirecek olan bu tutulma sırasında ortaya çıkan olaylar ve durumlar aslında hayatımıza sahip çıkmamız gereken alanlar hakkında bilgi veriyor.
Her ne kadar bu durum yalnızlığımızı dile getiriyor gibi gözükse de yaşam içinde bireysel sınırlarımızı çizmemiz adına bize bir fırsat yaratan Yengeç burcu güneş tutulması, kendimizi ifade edebilmemiz için bizi bir sene sürecek olan yeni bir dönemin içine sokuyor. 17 Temmuz’da gerçekleşecek Oğlak Burcu Ay Tutulması sırasında meyvelerini vermeye başlayacak olan bu süreç aslında birey olmanın doğasında olan ve annemizin karnından dünyaya geldiğimiz andan itibaren sonsuza kadar devam edecek bazen sorumlu bazen de sorunlu bir gerçek olarak kendini gösteriyor.
Bireyliğimizi ve yalnızlık korkumuzu kendimize unutturmak adına içine doğduğumuz aileden, seçtiğimiz dostlarımızdan, hayatınızdaki insanlardan ve toplumdaki statümüzden kendimize suni kaleler inşa ederiz.
★ Fakat bir bireyin tek kalesi kendi duygularının ve kalbinin krallığıdır.
Yaşamda bazı günlerin sonunda manevi ve/veya maddi yalnızlık duygusu kaçınılmazdır.
Platon toplumun insan içindeki yerinin oluşmasındaki en büyük nedeninin “insanın tek başına kendine yetememesiyle” açıklıyor olsa da insan tek başına doğmuş bir hayvandır ve her zaman öyle kalacaktır.
Kalabalığın içinde yalnızlığımızı ulaşılmaz ya da görünmez kıldığımızda dahi kendimizden gizlediğimiz tek başınalık duygusu ile yüzleşmek durumda kaldığımız an’larla dolu olan bir yerdir yaşam.
İnsan bir aile içine doğar ve sürekli beraber olmayı daha doğmadan tercih etmek zorunda kaldığı bireylere karşı belli alışkanlıklar geliştirir. Türk toplum aile yapısı ve kültürü bu alışkanlıkların desteklenmesinde gözle görünür bir etki yaratır.
Çocukluktan itibaren söylediğimiz ve düşündüğümüz her şeyin desteğini aradığımız “aile” yapısı üzerinden oluşmuş bir toplumun içinde büyümek ve beslenmek, bizi kendimiz olma hissinden uzaklaştırarak onay ve alkış almaya alıştırıldığımız kişilere bağımlı bireyler haline getirir.
Yaşamın içinde bir yerden sonra büyüdükçe onay ve alkış almadan nasıl bir enerji ortaya koyacağımızı bilemediğimiz an, tek başınalığımız ve özümüz kaybolmuş demektir. Bu kaybolmuş tek başınalığı çoğu insan ilk başta “yalnızlık” olarak değerlendirir. Bu his zamanla huzursuzluğa ve birey kendini ifade sırasında yeterince destek görmediğini hissettiğinden savunma olarak “öfke nöbetlerine” dönüşüverir.
Merkür gezegeninin 7 Temmuz’da başlayacağı Aslan burcundaki geri hareketi sırasında, geçmişten bu yana biriktirdiğimiz kırgınlıklarımız, öfkemiz veya yolunda gitmediğini düşündüğümüz konular ortaya çıkacaktır.
Özümüze dönerek ihtiyaç ve isteklerimizi ifade etmemize imkan verecek olan bu dönem, sınırlarımızı ortaya koyarak içimizde uzun süredir kış uykusunda olan hayvanımızı uyandıracak ve sevdiklerimize karşı sağlıklı bir şekilde savunma yapmamızı kolaylaştıracaktır.
Kendimizi ifade ettiğimiz alanlarda aile bireylerine ve insanlarımıza karşı sağlıklı sınırlar belirlemek ve toplum içindeki yerimizi gözden geçirmemize sebep olacak etkenler Yengeç burcunda tutulan Güneşin en temel konusudur.
Güneş tutulması eski zamanlarda astrolojide kralların ölümünü simgelerdi. Bu yüzden tutulmalar tarihte felaketlerle bağdaştırılır ve kötü şeylerin habercisi olarak anılırdı. Tutulmada ölen kral için bu bir felaket olsa da yeni kral için taç giymek bir şölen haline gelirdi.
Bu Güneş tutulmasında kendi duygularını ve ihtiyaçlarını dile getirerek taç giyen bir kral mı yoksa sınır koyamadığı değerleri üzerinden ölümü gerçekleşerek ölüm uykusuna yatan bir kral mı olacağınız bu tutulma enerjisine vereceğiniz tepkiye göre değişecek ve bu etki bir opsiyon değil, tercih haline gelecektir.
★ Sevilmek ve kabul görmek uğruna vazgeçtiğimiz değer, ilk önce kendimize verdiğimiz değerdir. #açıkalp
Kişi hissettiği ve ortaya koymak istediği ifadelerde kendisini anlamasını dilediği bireylerden yeterince destek almadığında kalbine bir bıçak saplanır gibi hissederek yanlış yaptığını zanneder. Bu güç kaybı gibi hissettiren şey aslında ağından kurtulmaya çalışan bireyin mücadele halidir. Asıl güç kişinin kendine ait sözlerinin kalbinde yarattığı felçtir. Bu felç hissi kalbi bedene sığmaz hale getirerek insanın kendi gerçekliğini ve ihtiyaçlarını yeniden doğmuşçasına sağlıklı bir şekilde ortaya koymasının tek yolu haline gelir.
★ Çünkü İnsan, kendi özünü kabul ve tasdik etmeden doyuma ulaşması imkansız bir varlıktır.
Yengeç kabuklu türdeki canlıların ortak adıdır. Kendisi ile doğa arasına bir duvar örmelidir ki yaşayabilsin. Kabuğunun içindeki yumuşak kısmı korumak için başka bir kabuk geliştirmelidir ki tüm organlarını içinde barındıran et parçası zarar görmesin.
Yengeç’in içindeki o yumuşak et parçası bizim yaşamdaki zayıf ve yetersiz kaldığımızı hissettiğimiz ve korunmak adına üzerine kabuklar ördüğümüz yerdir. Fakat bir güneş tutulması gelir, suni kabuğun üzerine ışığını verir ve başkalarından saklamak için çabaladığımız her şey ortalara saçılıverir. Bu da tam olarak tutulmaya zor açı yapan Plüton ve Satürn’ün işidir. Bu alanlara karşı sorumluluk üstlenmek ve sınırlar çizmek bu enerjiyi kontrol altına almanın en önemli mesajı haline gelir.
Önümüzdeki 1 seneye yayılacak olan bu tutulma etkisi konfor alanlarımızda kalmak adına suni kabuklarımızı kırıyor. Duygusal olarak önce kendimize merhamet etmeden, başkalarına anlayış göstermememizi ve duyarlılığımızı gözden geçirmemizi istiyor.
★ Çünkü yaşam hiçbir zaman olmadığınız biri gibi davranmanıza yeterince izin vermez.
★ Savunmasız olmanın da güvenli olabileceği tarafları bularak istek ve ihtiyaçlarımızla yüzleşebilmek ve bu hissi başkaları ile paylaşabilecek kadar ruhumuzda ileri gidebilmek bizi kendimize yakınlaştıracak ilk eylemdir.
★ Bu kabuk kıran tutulma, içindeki “yetersizliğe” ve “eksiklerine” tutunmaya çalışanların kabuklarını kırıyor.
Yaşamın evrimsel döngüsünde kendi duygularıyla çıplak kalmaya gönüllü olanlar daha büyük ve yeni bir kabuk yaratmak adına yeni sorumluluklar alıyor.
★ Kabuğu olmayan koşulsuz bir sevgiyle,
Ayşe Zeynep Açıkalp, StarZcope 2019